İklim krizi yoğunlaştıkça, giderek daha fazla insan sürdürülebilir bir hayat istiyor. Yaşam alanlarımız olan evlerimiz de bu haklı isteğe göre değişiyor. Çünkü artık çevre dostu evlerde yaşamak istiyoruz, bu talep de gayrimenkul sektöründe gitgide yoğunlaşan bir talebe dönüşüyor.

“Çevreci ev”, “çevreci konut”, “yeşil bina” nedir?

Dünyaca ünlü ev üreticisi Redrow tarafından yapılan araştırmaya göre, alıcıların yüzde 82’si sürdürülebilir bir ev için geleneksel bir ev yerine daha fazla ödeme yapmaya istekli olduklarını belirtiyor.

Peki “çevreci ev” nedir? Çevreci ev arayanların hayalindeki kriterler, bu doğa dostu konutların tarifini de yapıyor gibi:

• Güneş enerji paneli bulunan,

• Yeşil bina sertifikalı binada yer alan,

• Doğayla iç içe olma fırsatı sunan,

• Yağmur suyunu depolayarak israfa yol açmayan,

• Atık suları geri dönüştüren,

• Yalıtımlı,

• Havası temiz bölgelerde konumlanan konutlar…

Çevre dostu evde yaşamak için 4 adım

Gezegenimizin geleceği için herkesin doğru tercihlerde bulunması, yaşam tarzlarını ve alışkanlıklarını yeniden gözden geçirmesi konusunda bir bilgi bombardımanı ile karşı karşıya olduğumuz bir dünyada yaşıyoruz. Bugün atılan adımlar, yeni nesillerin sağlıklı bir dünyada yaşaması için de birer vesile…

Bunun için sadece evde karbon ayak izimizi azaltacak alışkanlıklara sahip olmamız yeterli olmuyor. Artık yaşadığımız binaların ve evlerin de belirli kriterlere sahip olmasını talep etmeye devam etmeli… Böylece oluşan talep, geleceğin yeşil binalarının ve çevre dostu evlerinin sayısını artıracaktır.

Çevre dostu evler, aynı zamanda hem tasarruf sağlayarak bütçemize iyi geliyor hem sağlıklı bir yaşam sürmemizi sağlıyor. Üstelik uzmanlar, iklim değişikliğine uyumlu gayrimenkullerin değerinin artacağını işaret ediyor.

İşte 4 adımda çevre dostu evde yaşamak için yapmanız gerekenler…

1) Çevre dostu evin ekonomik kazançlarına odaklanın

Çevre dostu evler daha tasarruflu bir yaşam sunuyor. Bugün bir evin masraf kalemlerinin başında ısıtma-soğutma, elektrik ve su giderleri geldiği düşünülürse, bu yöndeki talebin hızla artış göstereceğini tahmin etmek yanlış olmaz.

Çevre dostu evlerin ekonomik faydaları zaman içinde daha çok kendini gösteriyor. Daha düşük su ve elektrik faturaları, evin değerinin her geçen gün artacak olması ve her zaman daha yüksek yeniden satış değerinin bulunması, daha düşük bakım maliyetleri gibi. 

2) Doğaya ve sağlığa etkilerini öğrenin

Çevre dostu evler daha iyi yalıtım, otomatik teknolojinin kurulumu ve yenilenebilir enerji üretimi gibi yönleriyle geleneksel evlerden daha az enerji tüketir. Aynı zamanda su tasarrufu da sağlarlar.

Ancak, su ve enerji verimliliği sağladıkları tek fayda değil. Konutta veya bulunduğu binada kullanılan sürdürülebilir malzemeleri iyi bilmek bu noktada önemli. Düşük karbon ayak izine sahip oluşu, alıcılar üzerinde önemli etki bırakıyor.

Sağlık konusuna gelirsek… Evet, sağlık gerçek zenginliktir. Bu nedenle, çevre dostu bir ev satın almanın veya kiralamanın size sağlayacağı fiziksel ve zihinsel sağlık faydalarını hatırlayın.

3) Çevre dostu konut uzmanı danışmanlarla çalışın

Çevre dostu gayrimenkuller için emlak portföyünde yer açan gayrimenkul danışmanlarının “çevreci konut” kategorisinde farklı ev önerileri olacaktır. Mesela bölgesindeki akıllı ev konsepti üzerine uzmanlaşmış olabilir. Ya da prefabrikleri, modüler evleri sizin ilginize sunmak isteyebilir.

4) Bütçe dostu yaşam için “yenilenmiş ev” seçeneğini gözden geçirin

Yenilenmiş evler, özellikle yurt dışında son yıllarda talep görüyor. Türkiye’de de emlak ofisleri bu kategoride evleri igilenen alıcılara gösteriyor.

Yenilenmiş evler aslında güçlendirmeler, sürdürülebilir malzemeler içeren ve daha fazla enerji/su tasarrufu sağlayacak şekilde yenilenen geleneksel evler…

Yenilenmiş evlerin en büyük avantajı ise uygun fiyatları oluyor.

Geleceğin binaları

Araştırmalar konut ve bina üretiminde kullanılan malzemelerin, toplam karbon salınımının yüzde 40’ını oluşturduğunu gösteriyor.

Ülke ekonomilerine her yıl milyarlarca dolar zarar veren betona alternatif arayışı sürüyor. Betonun kısa ömürlü olması, karbon salınımına yol açması ve geri dönüştürülemiyor olması gibi nedenlerle ciddi zararlarının bulunduğunu belirten sektör temsilcileri, alternatif ürünlere yönelmek gerektiğini ve bu konudaki arayışların başladığını bildiriyor. Örneğin, beton yerine çelik evlere doğru bir yönelim söz konusu.